Seçim yenilgisinin çalkantısının yaşandığı CHP’de sular durulmuyor.
Ekrem İmamoğlu liderliğindeki değişim liderlerine rağmen Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta koltuğunu korumak için hamleler yapıyor.
Öyle ki Kılıçdaroğlu, tabandan gelen istifa seslerini görmezden gelerek, kaybedilen seçimi bir başarı olarak görüyor.
Koltuğu bırakmayan Kılıçdaroğlu baskıyı artırıyor
Bu duruma ek olarak CHP’li milletvekillerine yönelik baskıcı uygulamalar gündeme getiriliyor.
Bunlardan ilki Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla oldu. “Partililer basında ve kamuoyunda parti içi sorunları konuşmuyor”talep edilen.
Açıklamada yine “Parti iç organlarında tartışılması gereken konular medya önünde tartışılmamalıdır. ‘Parti içi sorunların çözüm noktası medya ve kamuoyu değil, parti içi organlardır’ ilkesi benimsenmelidir. kabul edilen.”söylendi.
Parti liderliğinden milletvekillerine yeni baskı: Din üzerine bahis oynamayın
Aldığı kararla medyaya karşı parti içindeki muhalefeti susturmayı amaçlayan Kılıçdaroğlu’nun onayladığı açıklamada, CHP’li milletvekillerinin televizyona çıkmadan önce Medya, Planlama ve Sosyal Medya Politikaları Genel Başkan Yardımcısı’na bilgi vermeleri istendi.
Bu baskıcı uygulamanın ardından CHP milletvekillerine bir konuşma yasağı daha getirildi.
CHP’nin Sosyal Medya ve Medya Planlama biriminden parti milletvekilleri ve yöneticilerine gönderilen haftalık brifing raporu ortaya çıktı.
Parti yönetimi, CHP’li milletvekillerinden kutlama açıklamaları dışında dini bahse girmemelerini istedi.
“Bireysel görüşler yerine parti politikasına uygun söylemler tercih edilmeli”
Haftalık bilgilendirme raporunda ortaya çıkan bir başka ayrıntıda, milletvekillerinden kişisel telaffuzlardan ziyade parti telaffuzlarını benimsemeleri istendi.
Konuyla ilgili, “Açıklamalarınız tamamen doğru olabilir ama önemli olan yer, zaman ve kime söylendiğidir. İşin püf noktası kimin, ne zaman ve nerede söylediğidir. Sosyal medya hesaplarından yapılacak paylaşımlarda partiye uygun söylemler bireysel görüşler yerine politika tercih edilmelidir.”söylendi.
Yine, bunun dışında “Her açıklama, herkes ve her soru cevaplanmamalı. Alt düzey söylemlerle ilgili sorular ele alınmadan cevaplanmalı.” ibareleri yer aldı.
